Biraz bu yazıyı geç yazıyorum ama bugün Dünya AIDS günü olduğunu hatırlatmak istedim.. bir haftadır blogger resmimi de bugün için ayarlamıştım.. AIDS uzun süredir eşcinsel hastalığı olarak görülüyordu, aslında bu hepimizin derdi... dert değil bir gerçek aslında, pozitif insanlar aramızda yaşıyor ve dışlanmayı haketmiyorlar. içim rahat bir şekilde söyleyebilirim ki pozitif bir insanla birlikte olabilirim korunduğum sürece, gönlüme girmeyi başarırsa tabi.. cinsel hayatınıza göre düzenli olarak AIDS testi yaptırın, ve yaptırmayanlara önerin..
aklıma Fernando Gonzalez'in şu çalışması geldi, tekrar paylaşacağım burada..
sevgili hocamın bana attığı mailinden alıntı yapıyorum: "....untitled(ross) orada yok ama ben amerika'da gormustum... bir odanin kosesinde 80 kilo bir seker yigini var ve isteyen gidip alabiliyor.
Sonra muze yetkilileri gidip yerine yenisini koyuyorlar.
ben bunu o zamanlar sempatik interactive bir is olarak yorumlamistim. meger sanatcinin aids'ten olen partnerinin surekli kilo kaybetmesiyle ilgiliymis.
sonra tekrar tekrar hayat kazanmasi gerceklesiyormus sekerler yerine konunca... cok etkilendim... "
.................................................................
bu blogu içerik olarak "cinsel yaşam"ımdan biraz uzak tutmaya çalışıyorum, ama bi'adamdan biraz örnek alıp sadece bu seferlik dün geceden biraz bahsedeyim.. arkadaşlarımla seks üzerine konuşurken çok rahatım, tecrübelerimizi paylaşırız.. ama blog'da yazmak farklı bir şey.. bu tarz bir şey okumak istemiyorsanız lütfen devam etmeyin okumaya.. söylemedi demeyin..
O'na bu sefer sakallarımı kesmeden gideceğime söz vermiştim, metroya doğru giderken Kanyon'un içinden geçiyorum, saçlarımı 3 numara kesince sakallarım daha uzun oldu sanki. :) yakışıp yakışmadığına karar verememiştim, ama Kanyon'un içinden geçerken birkaç kişi kesince kendime güvenim geldi.. iki durak sonra metrodan indim, ona varınca biraz sohbeti kısa kestik, zaten ona sarılır sarılmaz ikimizde hazır durumda oluyoruz,en yakın kanepedeydik hemen ardından.. vücudundaki hassas noktaların bazılarını keşfetmiştim.. içimden haydi şu dilimi biraz çalıştırayım dedim ;) zaten sevişirken üstte olmayı daha çok seviyorum, ve inanılmaz göğüs uçları var. inlemesinden tatmin olana kadar bildiğim tüm numaraları denedim. sonra üstümü çıkarmaya geldi, kıyafetlerle sevişmeyi de sevmiyor değilim.. bir süre üstümü çıkardım ama pantolonumun düğmeleri açık şekilde devam ettik. :) zaten ben sertleşmenin hemen ardından ıslaklık hissetmeye başlarım, ehh onu da görmeyince bukadar süre boxerımı çıkarsam iyi olacak diye geçirdim içimden.. çok sevdiğim stillerden biri olan "forttage"a başlama zamanı.. ;) üstünden kalkınca aklıma bir şey geldi, elinden tutup yatak odasına götürüyor gibi yaptım.. ama bir anda kendisini holdeyken sokak kapısına yapıştırdım.. off ama kasları inanılmaz güzel.. dokunması ve hissetmesi..Yunan Tanrılarını andıran bir vücudu var yaramazın :)) umarım sesimizi komşuları duymamıştır diyorum.. belki duymuşlardır.. ya da birinin kapısının vurulduğunu sanmışlardır ritmik olarak ;) duştan sonra evin içinde dağılmış kıyafetlerimi topladım, zaten geçenlerde ondan sonra okula gittiğimde arkadaşlarım farketti, kazağımda yırtıkların olduğunu.. baya takıldılar sonra.. :) yaptıklarımıza devam etmiyorum.. saatlerce sürmüş bir şeyi anlatmak uzun olur.. sadece birkaç seferdir, sakin ve huzurlu kişiliğimin altında "hardcore" bir insan barındırıyormuşum dediğine göre.. ne denir ki, doğru tespit.. :)
Yorumlar
sakalsız erkek bana erkek gibi gelmiyor yanlış anlama şekerim bir erkek çok tipsiz olsa bile sakalı varsa veresim gelir :):):)
bu arada ben seni biraz çok buz gibi düşünüyordum ama şimdi önyargım kırıldı yahu bu arada kazağını montla saklasaydın keşke :)
+komşular ritmik olarak kapı vuruluyor sanmıştır!! detayı da gözlerden kaçmıyor hoş :)))
haa komşular meselesine gelince... ben de zaman zaman düşünüyorum, acaba bizim seslerimizle onlar da mastürbasyon muı yapıyor yoksa tiksiniyor mu diye:))
"aidse bakışın ve yakıştırmaların" kelimelerindeki -ın ekleri 2. tekil şahsın iyelik eki değil.genelleme. yani "günümüzde" diye başlasam daha anlaşılır olacakmış anlatmak istediğim.ya da "insanlığın aidse olan bakışı ve yakıştımalarının" desem anlaşılır olacakmış. çok özür. sen böyle önemli bir konuyu bloguna taşıyacak kadar ince bir insansın Haplocuğum, nasıl sana laf söyleyebilirim. aşkolsun.
biraz soğuk nevale olduğumun farkındayım, ama genelde öyle bir izlenim bırakıyorum.. gerçekte alakası yok aslında. :D yazdıklarım öyle izlenim bırakıyor olabilir. o gün kazağımı çıkardım tşörtümle gezdim o yüzden :)
@O Gay;Ben de...
aslında yazı uzundu ama, bir yerden sonra kesmeyi tercih ettim. haha :D utandım sanırım. :) "yaşadığımı" hissettiren kısım tam olarak nedir? onu merak ediyorum aslında.
bi de bana bu sitenin yazıları niye gelmio yeaaa!?!?!
BİZ ona "frot" diyoruz ;)
Birazdan yorum geliyor :) :)
Şaka bi'yana sende az değilsin heeh :) Hoşuma gitti.Hala sırıtıyorum.HArdcora yorumuna gelince, o yorum benim için de geçerli sanırım.Huzurlu kişiliğim altında bi'canavar yatıyor desem yeridir.Master mı dersin slave mi dersin rape mi dersin amuta kalkmak mı dersin ne dersin artık hohoho :))
O Gay; Ben de.. sıradaki hedefim sensin haberin ola :P Sıradan teker teker milleti yoldan çıkarıyorum sonunda herkes benim gibi olacak nihahaha :D Ben Haplo'yu, Haplo seni, sen x'i o y'yi.... Zincir devam etcek, sonra herkes beni yoldan çıkarıcak buna inanıyorum :D
E yani mail adrsimi biliyosun, ağanın eli de tutulmaz zaten :P