Kayıtlar

2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
merhaba herkese, bu seneki Onur Yürüyüşü'nden bahsetmeden geçmemek istedim. Umarım hepiniz katılabildiniz.. yine çok kalabalık ve aynı zamanda eğlenceli bir yürüyüştü.. ancak polisin İstiklal'in girişini kapayarak, yine "tarih" yazdığını yaşadık, gördük.. o yüzden her sene bayrağı açtığımız yerde bulunamadık. onun yerine yürüyüş başladığında bir organizasyon eksikliği göze çarptı.. Unutmayalım ki, Stonewall ayaklanmalarının yıl dönümünü de kutluyoruz..  "Görev kıyafeti içinde karnı üzerinde yatmış bir polis ve üzerinde bacaklarını ayırmış bir drag queen vardı. Ayakkabısı ile, ya da yüksek topuklusu mu bilmiyorum ama ölümüne dövüyordu, ama eşşek sudan gelinceye kadar dövüyordu. Histerik bir şeydi." "o gece çok kafa kırıldı, birçok insan yaralandı. Ama - hepsi daha fazlası için geri geldi.. ve daha fazlası. İşte o zaman bizi hiçbir şeyin durduramayacağını söyleyebilirdiniz, ya da gelecekte hiçbir zaman." Önemli olan bir şey var, b
Resim
merhaba sevgili bloggerlar, şu sıra gerçekten istediğim şeyleri yapmanın keyfini yaşıyorum, dersler haricinde çok sevdiğim iki hoca ile birlikte çalışıyorum ve çalıştığımız proje doğrultusunda ikisi ile çalışmalarımızı birleştirdim. aldığım bir derste dönem sonu vereceğimiz 3 kişilik projede dersi bırakmayan tek kişi olarak tümden yalnız kaldım.. sinir olduğum konu bunu dönem sonuna geldiğimizde söylemeleri.. ve arkadaşın kendi konusunda ısrar etmesi dolayısı ile hiç anlamadığım bir konuda 4 hafta içinde 3 kişilik projeyi bitirmem gerekiyor.. blogger buluşmasına gelemezsem tüm iş yüküm arasında başıma bir de bunun gelmiş olması olacak... ama gelebilmek için elimden geleni yapacağım. spor konusunda da partnerimle aramızda tatlı bir rekabet var.. her türlü kazanmış oluyoruz tabi. :) son sefer seviştiğimizde kasları daha bir şiştiği için farklı bir kişi ile sevişiyormuşum gibi gelmedi değil.. :) yoğunluktan spora da devam edemedim bu ara.. yeni programımı da kendisi yapacak bu hafta
Resim
bir hafta içinde taşınmaya karar verip ev bulmak, ardından temizlik, kutulama... bir yandan konferansa bildiri yetiştirme derken.. 2 gündür uyumadığımı fark ettim. :) dün gece sağlam bir uyku çektim denebilir.. kafeinin gücü adına her şeyi yetiştirdim gibi. artık 3 kişiyiz evde ve çok iyi anlaştığım arkadaşlarımla birlikteyim.. yeni gelen arkadaşım kendi ev arkadaşı ile pek uyuşamadığı için bizim yanımıza gelmeyi talep etti. ben de kabul ettikten sonra, hemen daha büyük bir ev bulduk. şimdiki evimiz güzel bir dubleks.. tam nargile içmelik bir terası var. ;)), artık doktorada kalıcı bir eve geçmek istiyorum tabi.. önümüzdeki haftalarda birlikte çalışmak istediğim profesör ile bağlantıya geçeceğiz, ayak parmaklarıma kadar çapraz yapıp heyecan ile cevabını bekleyeceğim. malum bu sene 4 tane yayın çıkartıyoruz ve her şey yolunda gözüküyor.. sürekli çalışmam gerekse de sevdiği işi yapınca insan pek rahatsız etmiyor bu durum, ancak sosyal ilişkilerde biraz zayıfladığımı da fark ediyorum.
Resim
yarıyıl tatilinde sürekli okulda olmamı geçtim, dönemin ilk haftasının bahar havasında geçmiş olması sizce de haksızlık değil mi? doğal olarak hiç adapte olamadım dönemin başlamasına.. bu yaz bir konferans için Japonya'ya gidecektim ve bir hafta daha uzatıp tatil yapmayı planlıyordum, ancak en yakın dostlarımdan bir tanesinin o tarihte evlilik günü alması tam bir rastlantı oldu.. e tabiki de gidemeyeceğim. artık doktora da giderim diye kendimi avutuyorum. bu hafta partnerimle izleyeceğimiz film olarak "My neighbor Totoro" yu seçtik.. tabi ben öncesinde 2 defa izlemiştim. :) kendisini Hayao Miyazaki filmlerine alıştırıyorum. izledikten sonra diğer filmlerini de izleme kararını aldık.. ve film bittikten sonra, arka planındaki hikayeden bahsedince baya şaşırdı.. ve ben izlerken ne kadar eğlenceli sahneleri olsa da üzülmeme engel olamadım.. eğer filmi izlediyseniz biliyorsunuz ki küçük kızın ismi İngilizce'de mayıs anlamına geliyor, ablasının ismi i
Biz LGBTQ bireylerin farkında olması gereken bir şey var; benim gibi arkadaşlarınızın çoğu heteroseksüel ise hepsi evlenmeye başladığında dönüp kendinize bakmak için acele etmeyin. tabi insan hayatında aile olacağı, güveneceği birine ihtiyaç duymaya başlıyordur bir süre sonra ama.. ki bu yaş benim için 30'lu yaşlar.. iyi seçim yapmak gerektiğini düşünüyorum, galiba evlilikten önce boşanma olayını yakından gözlemleme şansı edindiğimden olabilir. Partnerim başka ülke vatandaşı olduğundan hemcinsi ile evlenme hakkına sahip, evlilik teklifini nasıl ret edeceğimi düşünürken akla karayı seçtim ve ikincisinden sonra tekrar soracağını düşünmüyorum. malum çocuk falan istemiyor ve diğer bazı konular.. bir de zaten açık ilişki modelini benimsedik, rahat takılıyoruz yıllardır.. ama sanırım kafamın bir yerinde, gelecek planlayabileceğim biri ile bir şeyler yaşama arzusu devam ediyor, her ne kadar doktoraya kadar bu fikirleri erteledim diye düşünsem de.. :))  bir de bir ara okuldan bir
Resim
bazen insan kendini kadere inanmaktan alıkoyamıyor. nedense pek kaderci bir insan olamıyorum, ama.. sanki hepimiz için bazı seçimler yapılmış gibi ve kader hiçbirimize soluklanacak bir an vermiyor. anladığım bir şey varsa gördüğümüz düzen ya da kaos birbirinin bir parçası.. bakabildiğimiz perspektiften yorumlayıp adını koyabiliyoruz yaşadıklarımızın.. aklıma Gandalf'ın Frodo'ya verdiği öğüt geliyor: " bunun gibi zamanları görmek için yaşayanlar.. o kararı vermek onlara bırakılmamıştır.. tüm karar vermek zorunda olduğumuz şey bize verilen zamanda ne yapmamız gerektiği,....., bu cesaret verici bir düşünce." bir de Amelie'de şöyle diyordu: "fırsatlar Fransa bisiklet turnuvasına benzer. uzun zaman beklersin ama çabuk geçer. harekete geçmek için çok düşünmemelisin." bazen büyük hatalar yaptığımızı düşünüyoruz, bazen ise küçük hatalar oluyor.. ders alıp ya da dersi o an anlayamayacak kadar "çocuk" olup yolumuza devam ediyoruz, ama bu hikayele
Resim
yazmaya bir süre ara vermek istemiştim.. şimdi ise blogumu düzenleyip tekrar yazmaya başlamak istiyorum. hayatımda bazı değişiklikler oldu tabi; mesela aileme açıldığım dan beri özellikle ilişkilerimiz daha güzel olmaya başladı. ayrı evde yaşadığım için daha bir özler oldular.. bir yandan da yüksek lisansımın ne kadar yoğun geçtiği düşünülürse hayatımı iyi kontrol ediyorum. dersler haricinde çalıştığım birkaç proje devam ediyor ve giderek daha bilimsel konulara kayıyoruz. tahmin ettiğim gibi bu çok daha tatmin edici oluyor benim için. aksatmamaya çalıştığım bir şey varsa o da düzenli spor yapmak, ve çalışma arkadaşım ben ağırlık çalışırken kendo çalışıyor salonda. bir yandan bana da göstermeyi ihmal etmiyor sporun sonunda.. :) tabi bu konuda beni en motive eden şey partnerimin de spora devam ediyor olması.. onun demesine göre giderek küçük bir muscle bear'a dönüşüyormuşum. :)) benim için gayet hava hoş.. ;) birlikte iki yılı devirdik ve hala aynı tutku ile sevişiyor olmamız b