Kayıtlar

Mart, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
sevgili operadaki beni mim'lemişti geçenlerde.. haberim var da neden yazmadım derseniz. biraz dalgalanmaya başlamıştım, hani gerçekten mühendis olmak istiyor muyum diye.. birlikte çalıştığım hocam yüksek lisansımı güzel sanatlarla alakalı bir konuda yapacağımı düşündüğünü söyledi. birlikte yürüyorduk bunu söylerken, bir anda yürümeyi bıraktı ve bana döndü. gülümseyerek şöyle dedi; " seni ne mutlu edecekse onu seçmelisin.. eğer aklının bir köşesinde kalmasa bana bahsetmezdin..". aslında her konuda olduğu gibi bunda da bir ikiliğim var, cidden biseksüelliğimi bile buna bağlayabilirim. :) hocamın yaptığı sınav yaklaşık 3 saat 50 dakika sürdü.. ben de sınavım iyi geçerse kendime kahvaltı ısmarlayıp beğendiğim ayakkabıyı alacağım demiştim. bu sabah güzel bir kahvaltı yaptım İstiklâl'de.. sonra da ayakkabıyı almaya gittim, ama 45 numarası kalmış bir tek..1.68 boya 45 numara olmuyor pek :D artık başka mağazadan bakacağım bir ara.. partnerimle her şey yolunda.. geçenlerde fak
Resim
bugün modern fizik vizem var.. hani sabahın 5'inde kalkıp kuantum fiziği çalışmakta ayrı bir zevk.. Güneş'in doğuşunu görmek aslında en güzel tarafıydı.. sanırım insan son sınıf olunca dersleri, sınavları o kadar iplemiyor. mezuniyete az kaldı psikolojisi içerisindeyim. kahvaltı için krep çırptım deli gibi, şimdiyse pişerken çok leziz kokuyorlar.. ev arkadaşlarımla güzel bir kahvaltı edeceğiz. sevgilim mesajının sonuna "... çok özlendiniz Haplo bey :)) bu gelişinde boynunda daha büyük bir iz bırakacağım:)) ha ha ha!!'' yazmış. bir sonraki görüşmemizi iple çekiyorum ama programım pek iç açıcı görünmüyor.. unutmadan Lady Gaga'nın şu haline bayılıyorum:
hava bugün inanılmaz güzel.. başka üniversitelerden arkadaşlarım pikniğe gidiyorlar bugün, beni de çağırdılar ama gidemiyorum. aslında tam olarak piknik değil, bir nevi sahil şeridinden şehir turu.. geçen haftayı atlattıktan sonra kendime gelmeye başladım.. annem resmi olarak boşandı artık, benimse içim rahatladı. diğer davalar uzayınca, hayatımın en uzun 2 saatlerinden birini geçirdim ikisinin arasında.. şimdi büyüdüğümü hissediyorum, hayatımda bir dönem kapandı daha iyi bir yere adım attığıma eminim. geçen akşam partnerimde kalmıştım, güzel bir gece geçirdik.. bir süredir görüşemediğimizden ikimiz de rahat durmadık, o yüzden bugün yine derste boynumdaki izleri saklamak zorunda kalacağım. :) fakültedeki çocukla da yazışmaya devam ediyoruz.. hani kafamı karıştırıyor çokça. bir iki hafta sonraya düzenlediği partiye davet etti beni. arkadaşlarım ortada belirsiz bir şey yok, direk sana yazıyor diyorlar. belirsiz olan şeyse benim duygularım olabilir, biraz ikilemdeyim şu ara.. bizi yakıştı
Resim
geçen sene yapay zeka üzerine fikirlerimi yazdığım defterime şöyle bir şey not almışım: 10.05.11 İnsanlar bazı kararlar alırken ölümü göz ardı ediyor çoğu zaman. Bir yapay zeka sosyal ilişkiler kurarken bu etkeni gözardı etmemeli.. Acaba bunun için bir parametre eklenebilir mi? Mesela ciddiyet seviyesi.. Sonuçta insanlar, -ben dahil, sonsuz yaşamı düşlerken sonsuzdan gelmeyi kavrayamıyor. Bir açıdan bunun nedeni doğumlarını düzenli kutlamaları olabilir mi? mutlak bir başlangıç gibi.. halbuki ilkokul matematiğinde ne kadar basitti; ilkokuldaki sayı doğrusu.. şu şarkıyı mırıldanıyorum aklıma gelince, bazen kampüste yürürken :)) .... One day they woke me up so i could live forever it's such a shame the same will never happen to you ....
Resim
Cuma akşamı ev arkadaşımın doğum gününü kutladık, fakültenin lab'ında pasta kestik ders başlamadan. akşam da hep birlikte kadeh kaldırdık falan. çok hoş oldu. bizimkilerle birleşip seveceği tarzda bir trençkot aldık kendisine. baya beğendi. ne uyuduğumdan ne yediğimden ne okuduğumdan bir şey anlıyorum.. bazı fonksiyonlarımı kapatıp, sınırlı enerjimi korumaya çalışıyorum gibi.. yazmak istediğim çok şey oluyor ama pek yazmayı beceremiyorum. şimdi "management" klasörüme düşen takvime bakarak, projenin deadline'larını görüyorum. önümde uzun bir maraton var.. belki yarışmanın Japonya ayağına da katılabiliriz.. bunu isterim gerçekten. ailevi konuları bu hafta çözüp, yaptığım işe odaklanmam için bir silkeleneyim. bir işi tam performansımda yapmadığım sürece huzursuz olmamı engelleyemiyorum. aklıma şu geldi LOTR'dan: "But no living man am I! You look upon a woman. Eowyn I am, Eomund's daughter. You stand between me and my lord. Begone, if you be not deathless! Fo
Resim
"kişi kadın doğmaz kadın olur." -Simone de Beauvoir- herkese sevgiler.. bu videoyu da çok beğendim.
Günaydın herkese, şu son iki gündür hava ne kadar güzel. ders çalışmak dışında içimden her şey geliyor, ama yine de idare ediyorum işte. :) dün öğle arasında Operadakikazu ile buluştuk tekrar, bana okumam için verdiği kitabı götürdüm. o da bana S*ktir Et kitabını getirmiş, ama ben önceden okumuştum bir kısmını ve yarısından sonrası pek sarmamıştı kitabın.bir daha buluştuğumuzda da V.W'tan Orlando'yu götüreceğim ona. uzun bir dönemden sonra 8 saat uyku bugün çok güzel geldi.. biraz ders çalıştım kalktığım gibi, sonra da sabah sporumu yaptım. umarım bugünkü kısa sınavım güzel geçer.. sanırım akşamda sevgilimde kalacağım, arkadaşlarımdan biri yurt dışından geldiğinde arkadaşlarımla tanıştırmayı istiyorum onu. şu sıralar bir kişiden daha hoşlanıyorum, aslında daha önceden bahsettiğim çocuk. hafta sonu zaten bizde kaldığında film maratonuna giriştik. dün dersten sonra birlikte yemek yemek için 40 dakikamız falan vardı, sadece biz olalım istediğinden diğer arkadaşları ekmek zorunda
Diğer bir mim'de sevgili Luna 'dan geldi. kendisine teşekkür ederim öncelikle. :) 5N1K: Ne? Nerede? Nasıl? Ne zaman? Neden? ve Kim? tarzında bir sıralama izleyeceğim şimdi.. 1.Ne? Yurt dışında bir teknik üniversiteye gidiş. 2.Nerede? aslında bu soru nereye diye olmalı.. Delfi ya da Munich teknik üniversitelerinde feci gözüm var. 3.Nasıl? Delfi'ye Erasmus ile gitme şansım var yüksek lisansta.. ya da Munich tekniğin sınavına girip, Almanca Toefl verdiğim gibi 2. yüksek lisansımı tam istediğim alanda yapmayı başarmak mesela.. 4.Ne zaman? yaklaşık 2 sene sonra ne azı ne fazlası.. 5.Neden? vaktiniz geldiğinde bir yerden ayrılmanız gerektiğini hissettiniz mi hiç? 6.ve Kim? bencillik gibi gelmesin ama kim sorusunun cevabı: ben! ben! ben!... hayatımın "ben" odaklı olması gerektiği bir zamandayım sanki.. fark ettim ki, yaklaşan boşanma davası, ara buluculuk çabaları, herkesi mutlu etme çırpınışları içimdeki mutlu beni alıp götürüyor.. akan enerjimi kendinde topluyor, bana
Resim
yasemin kokulu bir hayat blogunun yazarı, biricitconsungunlugu beni mimlemiş. kendisine teşekkür ederim öncelikle. :) 1-Hayatınız filme çekilse adı ne olurdu ve soundtrackinde hangi şarkılar yer alırdı? Düşündüm de hayatım bir film olsaydı, adı atlıkarıncada bir tur daha olurdu.. hayatımı ikinci bir şans olarak görüyorum çünkü ve her günü de atlıkarıncamda bir tur daha atıyormuş gibi yaşamak istiyorum.. soundtrackleri ne olurdu dersem; Regina Spektor, Yan Tiersen, Akira Yamaoka, Amy Winehouse ağır basıyor şu sıralar. 2-Bir şeyleri değiştirme gücünüz olsa, neyi ya da neleri değiştirirdiniz? kendimle ilgili değiştirmek istediğim bir şey bulamadım pek şu an, hepsini olduğu gibi kabul edeli bir süre oluyor.. 3-Sizi en çok etkileyen sinema sahnesi ya da sahneleri? The Reader: evden ayrılmadan önce Hanna'nın çocuğu baştan aşağı yıkayıp, ardından seviştiklerinde ağladığı sahnelerdi.. sanki çocuğu kirletmiş, ayrılmadan önce temizleyip ortadan kaybolur gibiydi.. The Hours: Virginia Woo