Kayıtlar

Şubat, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
Resim
Bu resme bakınca "buraya nasıl geldim? neler oluyor?" tarzı bir panik anı geliyor aklıma hep.. Şu sıralar Sana Gül Bahçesi Vadetmedim'i okuduğumdan saf bir "deli" çığlığı da gelmiyor değil artık.. Dünkü Cumhuriyet gazetesinin kültür bölümünde şöyle yazmışlar: Tablonun çerçevesinde Munch'ın fırçası ile yazdığı şu sözler yer alıyor: '' İki dostla yolda yürüyordum... Gökyüzü kızıla kesilmişti... Bir melankoli esintisi geldi... Lacivert fiyordun üstünde, bitkin, kalakaldım... Şehri bir yangının kan kırmızı alevleri sarmıştı sanki... Dostlarım yürüyedursunlar, ben kaygıyla titreyerek geride kaldım... Doğadaki büyük Çığlık'ı duyumsadım... " Bu dışavurumcu tablo herkese attığı ya da atamadığı çığlıkları anımsatıyordur herhalde..
Resim
2 sene önce falan hayatımda bir temizliğe giriştim, facebook profilimden görüşmek istemediğim insanları sildim, telefonumu değiştirdim, mail adreslerimi de değiştirdim. bir baktım 15-20 kişi kaldı hayatımda.. inanılmaz bir rahatlamaydı. o kadar boş insan vardı ki etrafımda, bildiğin yorucu oluyorlardı. sonra blog açtım. zaten okulda da yanında tamamen rahat ettiğim bir elin parmağından az kişi vardı. herkesin hayatında yaralar var, yaşadığı acılar var.. ama yaşam acıya sebep oluyor..acılardan kurtulmanın yolunu keşfedeli bir süre oluyor. ben dostlarım-kardeşlerimle aramdaki tüm duvarları kaldırdım. bir baktım onlarda aynısını yapmaya başladı.söyledikleri bir şey var, grubu birlikte tutan kişiymişim ben.. ama şimdi aile olduk, bana ihtiyaçları yok bunun için. yurt dışında bir üniversiteye kabul edildiğimde içim rahat bir şekilde çantamı toplayabileceğim o yüzden.. benim için nefes almayı engelleyen çok az şey var artık. şuan en büyük hayalim Dünya'da gezebildiğim kadar yer gezmek..(
Resim
Patrick uzun süre önce beni mimlemişti, ama blogu açmak bile istemediğimden yazamadım. öncelikle kendisinden özür diliyorum, mim'lediği içinse teşekkürler.. ancak mim'in yerli dizilerle sınırlandırılması hoşuma gitmedi pek, çünkü gerçekten çok bilgim yok..:/ 1. MİM i pasladığımız blogger bu kurallara uyacak ve MİM inin girişinde de belirtecek +benim yukarda yaptığım gibi MİM i görünce ne düşündüğünü de yazıcak (örn. tee allam nelerle uğraşıyoruz gibi) 2. MİM sadece 3 blogger'a yollanabilecek, daha fazla bloga ulaşması için de ne yapıyoruz okuduğumuz bloglarda bu mim in yollandığını gördüğümüz bloggerlara tekrar yollamıyoruz ! 3. Adettendir diyip girişte blogu paslayana teşekkür ediyoruz (dudak hafif bükülür emeennn diye de seslendirmesi yapılır teşekkür esasında da :)) 4. Yazılanlar mutlaka -yerli oyuncu- olacak ve illa bir dizi de oynamış olacak dizi adı da yazarsanız pek makbule geçer. 5. ayh ben hepsiyle de yatmak istiyorum amaağğğ diyip kural ihlali yapıp 3 ü aşmıyoruz
Resim
baya ara verdim blog'a yazmaya... bazı sebepler vardı tabi, ancak her şey paylaşılarak çözülemiyor.. bazen insan kendi içine bakıp şuan neden mutsuzum diye sormalı.. kısaca uzun meditasyonlar iyi geldi, ayrıca kendimi daha çok spora verdim son bir haftadır. her yanım ağrıyana kadar çalışıyorum ve kendimi yeniden mutlu hissediyorum en güzeli.. ehh neler yaptım bu zamanda; Operadakikazu ile mailleştik bol bol, biraz ağır gelse de başlangıçta verdiği kitap inanılmaz sardı, bir çırpıda bitti sonra.. kar tatilinde şuursuzca yatıp kitap okudum, gece karda yürüdüm. dizime geliyordu kar.. film izledim, İstanbul'a gelen arkadaşlarımla görüştüm. bazı arkadaşlarım bende kaldı ve vodkanın bazı etkilerini gördük üzerilerinde. tabi vodkadan önce başlamıştı onlar..(bunu buradan okuyacağını biliyorum o kişinin). :D sevgilimin sonunda bir fotoğrafını çekmeyi akıl edebildim, arkadaşlarım çok merak ediyordu. tabi ilginç bir resim oldu. uyandığımda "spoon" pozisyonunda arkasından sarılm