Kayıtlar

Resim
"her gezinen kaybolmuş değildir." "not all those who wonder are lost."         -J.R.R.Tolkien Ne kadar oldu yazmayalı.. 3 yıl olmuş olabilir. Aklıma blog'a yazmak nereden geldi bilmiyorum bugün. Son yazımı yayınladığımdan beri çok şey değişti. 2 senedir Japonya'da yaşıyorum. Türkiye'deki 4 senelik ilişkimi anlaşarak bitirdikten sonra hayatıma başka biri girdi tabi. nasıl bir algı ile evlenme teklifine evet dediğimi şu an bilmiyorum. Tabi ki ailesi öğrenir öğrenmez, dedikodular yayılmaya başlayınca hızlıca bir kız bulundu. Yazmaya gerek görmediğim sebeplerden dolayı da kendi çıkış biletimi almıştım bir noktadan sonra. Artık doktoramın son senesine girmiş bulunmaktayım. Şimdi mezun olmaya odaklanmanın ve iş bulmanın vaktidir. Senelerdir Ay üzerinde çalışmak istedim ve maalesef Türkiye'de böyle bir fırsatım olmamıştı. Japonya'ya geldikten 3 ay sonra böyle bir teklif gelince hemen kabul ettim. Çalıştığım konunun değişmesi bir başlangıçtı sanır
senelerdir Kanada'ya yerleşmek istediğimden bahsederim. Bu hayalim; pardon amacım nelerden kaynaklanıyor dersem.. öncelikle alanımla ilgili en iyi doktora yapılacak ülke olması; ekibinde yer almak istediğim hocanın çalışmalarını yıllardır takip ediyor olmam; Türkiye'de bu alanda neredeyse kendi hocasını zorlayarak tek çalışan kişi olmam; LGBT haklarında medeni yaklaşımları ve günün birinde aile kurabileceğim bir ülke olarak gözükmesini sayabilirim. Buraya yazmadığım süre boyunca hep başvurular ile uğraştım. Ne olur ne olmaz diye arkadaşımla başvurduğum başka bir ülkeden.. hele ki dünyanın öbür ucunda olan yerden çok iyi bir teklif aldım. hala Toronto'dan cevap beklerken şu aralar kabul aldığım yerin belgelerini tamamlamaya çalışıyorum. Tekrar ailemin yanına yerleştim ki gitmeden daha çok vakit geçirebileyim. Erkek arkadaşımla 4.yıl dönümümüzde vedalaşacağız gibi duruyor. Tabi ki bu bir daha görüşmeyeceğiz anlamına gelmiyor.. sadece uzak ilişkiye ikimiz de inanmıyor
Resim
merhaba herkese, bu seneki Onur Yürüyüşü'nden bahsetmeden geçmemek istedim. Umarım hepiniz katılabildiniz.. yine çok kalabalık ve aynı zamanda eğlenceli bir yürüyüştü.. ancak polisin İstiklal'in girişini kapayarak, yine "tarih" yazdığını yaşadık, gördük.. o yüzden her sene bayrağı açtığımız yerde bulunamadık. onun yerine yürüyüş başladığında bir organizasyon eksikliği göze çarptı.. Unutmayalım ki, Stonewall ayaklanmalarının yıl dönümünü de kutluyoruz..  "Görev kıyafeti içinde karnı üzerinde yatmış bir polis ve üzerinde bacaklarını ayırmış bir drag queen vardı. Ayakkabısı ile, ya da yüksek topuklusu mu bilmiyorum ama ölümüne dövüyordu, ama eşşek sudan gelinceye kadar dövüyordu. Histerik bir şeydi." "o gece çok kafa kırıldı, birçok insan yaralandı. Ama - hepsi daha fazlası için geri geldi.. ve daha fazlası. İşte o zaman bizi hiçbir şeyin durduramayacağını söyleyebilirdiniz, ya da gelecekte hiçbir zaman." Önemli olan bir şey var, b
Resim
merhaba sevgili bloggerlar, şu sıra gerçekten istediğim şeyleri yapmanın keyfini yaşıyorum, dersler haricinde çok sevdiğim iki hoca ile birlikte çalışıyorum ve çalıştığımız proje doğrultusunda ikisi ile çalışmalarımızı birleştirdim. aldığım bir derste dönem sonu vereceğimiz 3 kişilik projede dersi bırakmayan tek kişi olarak tümden yalnız kaldım.. sinir olduğum konu bunu dönem sonuna geldiğimizde söylemeleri.. ve arkadaşın kendi konusunda ısrar etmesi dolayısı ile hiç anlamadığım bir konuda 4 hafta içinde 3 kişilik projeyi bitirmem gerekiyor.. blogger buluşmasına gelemezsem tüm iş yüküm arasında başıma bir de bunun gelmiş olması olacak... ama gelebilmek için elimden geleni yapacağım. spor konusunda da partnerimle aramızda tatlı bir rekabet var.. her türlü kazanmış oluyoruz tabi. :) son sefer seviştiğimizde kasları daha bir şiştiği için farklı bir kişi ile sevişiyormuşum gibi gelmedi değil.. :) yoğunluktan spora da devam edemedim bu ara.. yeni programımı da kendisi yapacak bu hafta
Resim
bir hafta içinde taşınmaya karar verip ev bulmak, ardından temizlik, kutulama... bir yandan konferansa bildiri yetiştirme derken.. 2 gündür uyumadığımı fark ettim. :) dün gece sağlam bir uyku çektim denebilir.. kafeinin gücü adına her şeyi yetiştirdim gibi. artık 3 kişiyiz evde ve çok iyi anlaştığım arkadaşlarımla birlikteyim.. yeni gelen arkadaşım kendi ev arkadaşı ile pek uyuşamadığı için bizim yanımıza gelmeyi talep etti. ben de kabul ettikten sonra, hemen daha büyük bir ev bulduk. şimdiki evimiz güzel bir dubleks.. tam nargile içmelik bir terası var. ;)), artık doktorada kalıcı bir eve geçmek istiyorum tabi.. önümüzdeki haftalarda birlikte çalışmak istediğim profesör ile bağlantıya geçeceğiz, ayak parmaklarıma kadar çapraz yapıp heyecan ile cevabını bekleyeceğim. malum bu sene 4 tane yayın çıkartıyoruz ve her şey yolunda gözüküyor.. sürekli çalışmam gerekse de sevdiği işi yapınca insan pek rahatsız etmiyor bu durum, ancak sosyal ilişkilerde biraz zayıfladığımı da fark ediyorum.
Resim
yarıyıl tatilinde sürekli okulda olmamı geçtim, dönemin ilk haftasının bahar havasında geçmiş olması sizce de haksızlık değil mi? doğal olarak hiç adapte olamadım dönemin başlamasına.. bu yaz bir konferans için Japonya'ya gidecektim ve bir hafta daha uzatıp tatil yapmayı planlıyordum, ancak en yakın dostlarımdan bir tanesinin o tarihte evlilik günü alması tam bir rastlantı oldu.. e tabiki de gidemeyeceğim. artık doktora da giderim diye kendimi avutuyorum. bu hafta partnerimle izleyeceğimiz film olarak "My neighbor Totoro" yu seçtik.. tabi ben öncesinde 2 defa izlemiştim. :) kendisini Hayao Miyazaki filmlerine alıştırıyorum. izledikten sonra diğer filmlerini de izleme kararını aldık.. ve film bittikten sonra, arka planındaki hikayeden bahsedince baya şaşırdı.. ve ben izlerken ne kadar eğlenceli sahneleri olsa da üzülmeme engel olamadım.. eğer filmi izlediyseniz biliyorsunuz ki küçük kızın ismi İngilizce'de mayıs anlamına geliyor, ablasının ismi i
Biz LGBTQ bireylerin farkında olması gereken bir şey var; benim gibi arkadaşlarınızın çoğu heteroseksüel ise hepsi evlenmeye başladığında dönüp kendinize bakmak için acele etmeyin. tabi insan hayatında aile olacağı, güveneceği birine ihtiyaç duymaya başlıyordur bir süre sonra ama.. ki bu yaş benim için 30'lu yaşlar.. iyi seçim yapmak gerektiğini düşünüyorum, galiba evlilikten önce boşanma olayını yakından gözlemleme şansı edindiğimden olabilir. Partnerim başka ülke vatandaşı olduğundan hemcinsi ile evlenme hakkına sahip, evlilik teklifini nasıl ret edeceğimi düşünürken akla karayı seçtim ve ikincisinden sonra tekrar soracağını düşünmüyorum. malum çocuk falan istemiyor ve diğer bazı konular.. bir de zaten açık ilişki modelini benimsedik, rahat takılıyoruz yıllardır.. ama sanırım kafamın bir yerinde, gelecek planlayabileceğim biri ile bir şeyler yaşama arzusu devam ediyor, her ne kadar doktoraya kadar bu fikirleri erteledim diye düşünsem de.. :))  bir de bir ara okuldan bir