evet 3. haftaya giriyoruz görüşemeyeli.. ya o'nun işinden ya da benim ders çalışmam gerektiğinden.. demin aradım bir yarım saat konuştuk, öğlen aradığında ödevlerimi yarım bırakamayacağımı söyledim. yarım bıraktığım bir şeyi hocalara teslim etmek istemiyorum, hele ki projemde çalıştığım hocama.. o da anlayış gösterdi, çünkü bir iki saatte bitecek bir şey değil hiçbiri.. ama şöyle ki zaten iş yerinden aramışlar, yarın sabah 6 gibi evden çıkması gerektiğinden görüşmemizi ertelememiz iyi olmuş. bir şekilde anlaşmayı başarıyoruz. iki "işkolik" insanın bir araya gelmesi de güzel bir şey bence. :) neyse ki haftaiçi bir gün bunların acısını çıkaracağız.. ve anlayışlı biri ile karşılaştığıma mutluyum :)
İstanbul'da inanılmaz güzel bir hava var son bir kaç gündür. tabi bana göre biraz sıcak olduğu söylenebilir. bu ara yatıp kalkıp tezimin üzerinde çalışıyorum, haftada bir iki günde akşamları bisiklet turumu ihmal etmiyorum. :) ehh zaten haftada 3-4 gün gyme gitmeye de devam ediyorum. bu durumdan en memnun partnerim sanırım. ev değiştirene kadar bir ay ara vereyim dedim, telefonda devam etmeye ikna etti dün beni.. yanına taşınmam konusunda hala ciddi.. teklifi karşısında genelde ya gülümsüyorum ya da sessiz kalıyorum. fark ettiğim bir şey var ki; evet diyemediğim kadar hayır da diyemiyorum. hem yüksek biter bitmez annem Amerika'ya göndermeyi teklif etti, bu durum bana da çok cazip geliyor. o yüzden doktora hayallerini Amerika'daki bir üniversitede olur diye kurmaya başladım gibi.. henüz ülke ya da üniversite çok belirsiz olmuş olsa da Türkiye'de kalma olasılığını aklıma getirmek bile istemiyorum. belki de evet diyememe sebebim başlangıçta bu.. önceki postumda beli...
Yorumlar
sen cüceysen ben hobbitim farkındaysan ama neyse konu o değil, ahaha, çok incesin teşekkür ederim. :)