bugünkü sanat dersimizin konusu kimlikti. "Türkiye'de ... olmak" diye kurulan cümlelerin çoğunlukla bir soruna işaret ettiği fikrine katılmamak elde değil. Kimlik; kendin olma başkası olmama durumlarında kullanılan tanımlar olabilir. Türk Dil Kurumu'na göre;
"kimlik, -ği
a. 1. Toplumsal bir varlık olarak insana özgü olan belirti, nitelik ve özelliklerle, birinin belirli bir kimse olmasını sağlayan şartların bütünü: “Sanırım uzun zaman kimliğini korumak, güçlü kalabilmek için direndi.” diye açıklanmış.

Genellikle bu durum ya da tanım sizin en çok ayrımcılığa uğradığınız konu ile alakalı oluyor. kafa karıştıran kısmı da bence şurada başlıyor; kimlik bizi "öteki"nden ayıran bir özellikse, aynı kimliği paylaşanlarla birlikte olmak güzel bir şey olmalı.. ancak o zaman bu kimlik özelliği sizi tanımlarken ki önemini kaybeder mi?

Daha önemli bir şey varsa şudur; farklı kimliklere sahip insanların birbiri ile sağlıklı bir etkileşime sahip sosyal bir çevrede yaşayabilmesi.. burada empati kurabilme yeteneği kilit nokta.. saygıyı da unutmamak lazım..

Ben İstanbul'da yaşıyorum ve İstanbul modern bir kent- modern dediğimde tamamen iyilik ve güzellikten bahsetmiyorum, içinde zıtlıklarla farklılıklarla dolu bir kaos ortamı sanki.. Şebnem Ferah'ın iyi-kötü şarkısındaki dans pistini andırıyor. aradan iyi insanları seçerek çıkarmaya çalışıyorum.. ve ne mutlu ki hepsi birbirinden farklı.. bir insanın "öteki"si sizi tamamlayan bir puzzle'ın parçası gibi olabiliyor...ve unutmayın ki; bu zamanda modern toplumun başarısı farklılıklardan geçiyor..

Regina Spektor- On the Radio ( Live in London )

http://www.youtube.com/watch?v=0XshG3NVx3o

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar