Bu yaz Taksim'de Patrick, eski sevgilisi ve Patrick'in çok tatlı bir arkadaşı ile buluşmuştuk. hatta onlara fal bile baktığımı yazmıştım. nargile içerken kafam güzel oluyor ya daha iyi sallı- pardon bakıyorum. :) tabi bir de yanında şarap varsa ohoo...o. :)  o gün İstiklal'de bu grup çalıyordu ve çok hoşuma gitmişti..

şehrin sokaklarında böyle şeylerle daha çok karşılaşmak istiyor insan. kapalı siteler, toplu konutlar, otobüs durakları arası boş sokaklar görmek istemiyor.. saat 9'dan sonra biten bir şehir hayatı modern şehrin merkezinden uzak demek. modernitenin heyecanını, kaosunu, bazı bazı negatif yönlerini de seviyorum.

Yorumlar

Unknown dedi ki…
çok haklısın, şehirin göbeğinde olacak evin ama küçücük, sıkılacaksın ki evde dışarının neşesini alacaksın.. büyük büyük evler olursa onlar dağ başında olacak, olacak ki sıkılmayasın evden, çıkmayasın hiç dışarı ;)
ah bi deli olsam dedi ki…
bu tür rastlaşmaları çok seviyorum istiklalin bu canlılığı ve renkliliği unutulamaz kesinlikle. sevdim dinledim beğendim bana biraz Zaz'ı anımsattı kızın sesi:)
Haplo dedi ki…
ben yalnız olmadığım sürece sıkılmıyorum. yalnız kalırsam sorun :) tek başına geçmiyor hayat :P
Haplo dedi ki…
haklısın kaytan bıyık, ben de çok seviyorum.. inş önümüzdeki ay sonu yakın bir yere taşınacağım :)) dans edenler de çok güzel değil mi?

Bu blogdaki popüler yayınlar