merhaba herkese,
bu seneki Onur Yürüyüşü'nden bahsetmeden geçmemek istedim. Umarım hepiniz katılabildiniz.. yine çok kalabalık ve aynı zamanda eğlenceli bir yürüyüştü.. ancak polisin İstiklal'in girişini kapayarak, yine "tarih" yazdığını yaşadık, gördük.. o yüzden her sene bayrağı açtığımız yerde bulunamadık. onun yerine yürüyüş başladığında bir organizasyon eksikliği göze çarptı..
Unutmayalım ki, Stonewall ayaklanmalarının yıl dönümünü de kutluyoruz..
"o gece çok kafa kırıldı, birçok insan yaralandı. Ama - hepsi daha fazlası için geri geldi.. ve daha fazlası. İşte o zaman bizi hiçbir şeyin durduramayacağını söyleyebilirdiniz, ya da gelecekte hiçbir zaman."
Önemli olan bir şey var, bir çoğumuz için Onur yürüyüşü görünür olmak açısından çok gerekli.. o en başından beri dikte edilen utanç duygusunun olumlulandırılması olduğundan.. Heteroseksüel insanlar açık alanda istediğini çok tepki görmeden yapabiliyorken, arkadaşınız size ufacık bir öpücük verdiğinde bile hemen "hop hop" diye tepkiler duymaktan çok sıkıldım. Fransa'daki arkadaşım ile konuştuğumda, oradaki insanların birçok yasal hakkını temin ettiğini ve bizim yürüyüşün çok daha politik geçtiğini söyledi.. bu yüzden o da burada olmayı çok istiyordu..
Yine arkadaşlarımdan ayrıldıktan sonra, kalabalıkta bir türlü telefonum çekmediğinden, benimki çektiğinde de partnerimin çekmediğinden kendisine ulaşamadım. ben de sevgili blog yazarlarımızın yanına uğradım. eski tanıdıklarım kadar yeni yazarlar da oradaydı ve hepsi ile tanışmaktan mutluluk duydum. bir de mavigözün gözleri ne kadar da güzelmiş demeden edemedim. pistisciğim yine o güzel hali ile oradaydı, bu kızın kendine özgü bir çekiciliği var hep dediğim gibi. sonunda werther ile de tanışmak çok güzeldi ve tahmin ettiğim gibi biri ile karşılaşmak beni mutlu etti, kelimeleresadakat'i çok değişmiş buldum bu sefer. deyim yerindeyse çok büyümüş. :) Patrick'i uzun süredir görmemiştim, neredeyse geçen seneden beri. Yeni okul, yeni şehir iyi gelmiş kendisine.. yazmak için beklediğimden diğer blog yazarlarının ismini hatırlayamadım, kendilerinden çok özür dilerim. yüzleri ve konuşmalarımız çok ta aklımızda oysaki.. umarım bir toplanma ayarlarız ve daha uzun sohbet edebilme şansımız olur.
Normal olmamak lazım arkadaşlar, ne boka yaradı normal olmak.. normal algısı genelden geliyor bu toplumun, genel ahlakları batsa kimsenin umrunda olmayacağı gibi.. Bazen bu yürüyüşlerin bir sene boyunca birkaçımızın intiharını engellediğini düşünür oldum..
Yorumlar