İstanbul'da inanılmaz güzel bir hava var son bir kaç gündür. tabi bana göre biraz sıcak olduğu söylenebilir. bu ara yatıp kalkıp tezimin üzerinde çalışıyorum, haftada bir iki günde akşamları bisiklet turumu ihmal etmiyorum. :) ehh zaten haftada 3-4 gün gyme gitmeye de devam ediyorum. bu durumdan en memnun partnerim sanırım. ev değiştirene kadar bir ay ara vereyim dedim, telefonda devam etmeye ikna etti dün beni.. yanına taşınmam konusunda hala ciddi.. teklifi karşısında genelde ya gülümsüyorum ya da sessiz kalıyorum. fark ettiğim bir şey var ki; evet diyemediğim kadar hayır da diyemiyorum. hem yüksek biter bitmez annem Amerika'ya göndermeyi teklif etti, bu durum bana da çok cazip geliyor. o yüzden doktora hayallerini Amerika'daki bir üniversitede olur diye kurmaya başladım gibi.. henüz ülke ya da üniversite çok belirsiz olmuş olsa da Türkiye'de kalma olasılığını aklıma getirmek bile istemiyorum. belki de evet diyememe sebebim başlangıçta bu.. önceki postumda beli...
Yorumlar
iyi calismalar bu arada bol bol sabirlar :d gecersin yaparsin yaaa valla bir bakmissin gecmis bitmis her sey veee mezunsun :D
Senin o resimdeki karakter, Kral Arthur'un efsanesinin farklı bir yorumlanışı. Kız olarak doğduğu için tahtta hak iddia edemiyor ve Britanya'daki iç savaşı durdurmak için Merlin'in yardımı ile "Calibur" kılıcını taştan çeken Arturia kendisi. Sonra tüm hayatı boyunca erkek olarak davrandığı için günümüze efsanesi Arthur olarak ulaşıyor.:) Her efsanenin bir kaç yorumlanışı var, bu sanırım en sevdiğim benzetmelerden biri.